IP kameralar CCD ya da CMOS sensöründen sağladığı analog sinyali üzerlerindeki tümleşik DVS (Digital Video Server) ile işleyip sayısala çevirerek Ethernet bağlantı noktasından yayın yapabilen kameralardır. Yaygın olarak geleneksel CCTV (Closed Circuit Television) sistemlerinde olduğu gibi güvenlik amaçlı gözetim ve video kaydı tutmak amacıyla kullanılırlar. Bununla birlikte sadece gözetim ya da personel takibi amacıyla da tercih edilmektedirler.
 IP kameralar ile alınan video kaydı, bir yazılım yardımıyla bilgisayar ortamında saklanabileceği gibi; Hybrid DVR (Digital Video Recorder) üzerinde veya NVR (Network Video Recorder) üzerinde de saklanabilir. Endüstriyel kullanım için üretilen ve Gigabit (1000mbit/s) Ethernet bağlantı noktasına sahip türevleri de bulunmaktadır.IP kameralar da analog CCTV kameraların ve yayıncılık sektörünün standartları üzerinde çalışmaktadırlar; CIF(Common Intermediate Format), PAL, NTSC ve SECAM gibi. IP kameraların ayırt edici özelliklerini ise; desteklemekte olduğu network protokolleri, video işleme(sıkıştırma) özellikleri ve yönetim yazılımı tarafından kullanılan API olarak sıralanabilir.
IP kameraların, router veya ev/ofis kullanımına uygun modemler üzerinde kullanmakta olduğu port ya da portların açılması(yönlendirilmesi) ile Internet bağlantısı bulunan herhangi uzak bir noktadan izlenebilmesi ve yönetilebilmesi mümkündür
TCP/IP üzerinden video ve ses taşıyabilen CCTV kameralardır. Bu her kamera için ayrı ayrı kablo ihtiyacını ortadan kaldırır. Analog video sinyallerinin bir birlerine efekt etmelerini önler. Kayıt kısmında herhangi bir donanım gerektirmez.
IP Kameralar, içerisinde gömülü Linux işletim sistemi sayesinde görüntüleri özel kodlama yazılımları kullanarak NVR, PC veya bulut depolama üzerine aktarırlar. Bu kodlama teknolojisi sayesinde dosya boyutları standart fotoğraf (jpg vs.) boyutundan daha küçük olacaktır. Günümüzde H264 yerine daha yeni teknoloji olan H265 kullanan cihazlar bant genişliği ve disk alanından büyük oranda tasarruf sağlar. Bu akıllı kodlama teknolojisi Ip kameraların içerisinde bulunan özel bir yazılım sayesinde arka arkaya çektiği görüntülerde hareketli piksellerin kayıtlarına yoğunlaşıp sabit piksellerin kayıtlarını daha önce çekilen görüntülerle çoğaltırlar. Bu da yüksek çözünürlüklü videoları daha az bant genişliği kullanarak aktarmayı mümkün hale getirir.